Çocuklarda Anemiye Yaklaşım

Anemi nedir?
Kanımızda en çok bulunan hücre grubu eritrositlerdir. Eritrosit içerisinde oksijen ve karbondioksit taşıyan kısım hemoglobin molekülüdür. Hemoglobinin yaşa göre normal değeri değişmekte; 2 aylık bir bebekte 9 gr/dL değerine kadar normal kabul edilmekte iken, 6 aylık bebekte 10,5 gr/dL, 2 yaşından sonra ise 11,5 gr/dL nin üzerinde olması gerekir. Tam kan sayımı, hastanelerde en sık yapılan tetkik olması nedeni ile değişik derecelerde anemiye sık rastlanmaktadır. Bu değerlerin altındaki hemoglobin değerleri kansızlık (anemi) olarak tanımlanmaktadır.
Anemik bir hastada aneminin ağırlığına göre ve aneminin gelişme süresine göre değişen derecede halsizlik, yorgunluk, ciltte ve mukozalarda solukluk, çarpıntı, baş dönmesi şikayetleri görülebilmektedir. Ciddi kanaması olan bir hastada hemoglobin değeri 12 den 6 ya düştüğünde, hasta çok halsiz olabileceği gibi; demir eksikliğine bağlı uzun sürede kansızlığı gelişen bir hastada hemoglobin değeri 4’e 5’e kadar düştüğünde bile hasta kendini iyi hissedebilir.
 
Çocuklarda anemi hastalıkları nelerdir, nasıl sınıflanırlar ve genel olarak nasıl yönetilirler?

Çocuklarda kansızlık nedenlerini genel olarak 4 gruba ayırabiliriz.
1. Grup, Eritrosit Hastalıkları: Eritrositlerin görevini sorunsuz bir şekilde yapabilmesi için; eritrositlerin şeklinin ve içerdiği hemoglobin molekülünün sağlıklı olması gerekir. Çoğunlukla genetik nedenler sonucunda eritrositlerde yapısal problemler gelişmekte ve eritrositler olması gerekenden çok daha hızlı yıkılmakta ve üretilmektedir. Hastalarda kan yıkımına bağlı sarılık; artmış kan üretimine bağlı alın, şakak ve çene kemiklerinde genişleme ve karaciğer/dalak büyüklüğü görülebilmektedir. Talasemi, orak hücreli anemi, herediter sferositoz, eritrosit enzim eksiklikleri bu sınıftaki hastalıklara örnek olarak verilebilir. Talasemi hastalığı bu grubun en yaygın görülen hastalığıdır. Kemik iliği nakli ile tedavi edilmeyen hastaların hayat boyu 2-3 hafta aralar ile kan transfüzyonu alması gerekmektedir. Ailede kan hastalığı öyküsü olan hastaların, evliliklerinde hastalıksız çocuk sahibi olmaları için mutlaka genetik danışma almalarını öneriyoruz.
2.Grup, Kemik İliği Yetmezlikleri: Kemik iliğinde; genetik nedenlerle, ilaçların zararlı etkileri ile, enfeksiyonların kemik iliğinde yarattığı harabiyet sonucunda, otoimmün nedenler (bağışıklık sisteminin kemik iliğine etkileri) ile ya da kanser hastalıklarının kemik iliğini tutması ile eritrosit kök hücreleri hasarlanır ya da doğuştan hasarlıdır. Bunun sonucunda yeterli kan üretilemez. Bu hastalıklarda anemi ile birlikte çoğunlukla, kan pulcukları (trombositler) ve beyaz kan hücrelerinin (lökositler, lenfositler) üretiminde de yetersizlik görülebilir. Tedavide kan transfüzyonları yapılabileceği gibi genetik nedenli hastalıklarda ve düzenli kan ihtiyacı olan hastalarda kemik iliği nakil tedavisi uygulanabilmektedir.
3. Grup ise ülkemizde ve dünyada en sık görülen anemi nedeni olan besin kaynaklı eksikliklerdir. Özellikle hızlı büyümenin en yoğun olduğu süt çocukluğu döneminde ve adolesan dönemde demir ve B12 eksikliğine bağlı kansızlık sık görülmektedir. Kız adolesanlarda adet dönemi ile birlikte yetersiz beslenme olduğunda hastalarda derin anemi gelişebilmekte. Sağlık bakanlığı tarafından 2004 yılında başlatılan “Demir gibi Türkiye” projesi ile 4 ay – 1 yaş arasında koruyucu dozda demir tedavisi verilmesi önerilmektedir ve 9 aylık tüm bebeklere rutin hemogram bakılması önerilmektedir. Demir, hayvansal kaynaklı besinlerde, yeşil sebzelerde, yumurta ve süt ürünlerinde, bakliyat ürünlerinde, kuruyemişlerde bol miktarda bulunmaktadır. Demir sadece kan üretiminde değil, aynı zamanda vücudumuzda birçok enzim sisteminin çalışmasında da görev almaktadır. Bu nedenle eksikliğinde; halsizlik, solukluk, iştahsızlık, büyüme gelişmede duraksama, okul başarısında, anlama ve algılama fonksiyonlarında bozukluklar görülebilir. Sık enfeksiyon geçirme, toprak, kağıt yeme, ağız kenarlarında yaralar gibi şikayetler görülebilir. B12 vitamini, hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur. B12 vitamini ve folik asit, vücudumuzda DNA sentezinde gerekli çok önemli vitaminlerdir. Eksikliklerinde kansızlığa ek olarak bir çok nörolojik şikayet görülür. Kansızlık olmadan da nörolojik şikayetler görülebilmektedir. Vitamin eksikliklerinin en önemli nedeni yetersiz beslenme olsa da, bağırsak emilim problemi olan hastalarda yeterli alıma rağmen hem demir hem B12 vitamin eksiklikleri görülebilmektedir. Eksiklik saptadığımızda; hastanın tolere edebileceği formda ve vücut depolarını dolduracak şekilde yaklaşık 2-3 ay vitamin tedavileri vermekteyiz.
4. Grup ise “sistemik hastalıklara eşlik eden anemi” olarak sınıflanabilir. Burada aklımıza gelebilecek birçok kronik hastalıkta (romatolojik hastalıklar, böbrek hastalıkları, bağırsak hastalıkları, endokrin hastalıklar vb.) farklı mekanizmalar ile hafif düzeyde kansızlık görülebilmektedir. Çoğunlukla hemoglobin değerinde 1-2 birimlik düşüklük görülse de, daha düşük hemoglobin seviyeleri de görülebilmektedir. Ateşli hastalıklar sırasında da hemoglobin değeri 2 birim kadar düşebilir.
 
Hastaların bu ayırıcı tanılarının yapılabilmesi için öncelikle, hastanın şikayetlerini, anemi gelişme sürecini, fizik muayene bulgularını ve ilk yapılan kan sonuçlarını ayrıntılı değerlendiririz. Periferik yayma ile hücreleri yapısal olarak değerlendiririz. Gerektiğinde ileri incelemeler yaparak (kemik iliği aspirasyonu, genetik testler ..) hastaların tanılarını koyup, tedavilerini planlamaktayız.